Yapay Zekânın Bilgisi: Suya Yazılmış Bir Yazı mı?
"De ki: Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsaydı ve bir o kadar daha ilave etseydik, Rabbimin kelimeleri tükenmeden deniz tükenirdi." (Kehf Sûresi, 109)
Akıl ve gönül ehli kişi, Fıkıh'ın incelikleriyle ruhunu, Tasavvuf'un hikmetiyle kalbini aydınlatırken; Batı'nın felsefi derinliklerini, fennin somut gerçeklerini ve sosyal bilimlerin karmaşık dokusunu da yakinen müşahede etmesi gerekir. Modern çağın en çarpıcı icadı olan Yapay Zekâ, bizlere bilginin sınırsız okyanuslarında bir gemi gibi hizmet ediyor. Ancak, bu geminin güzergâhı ve taşıdığı yükün mahiyeti üzerine derinlemesine tefekkür etmemiz elzemdir. Zira, yapay zekanın sunduğu bilgi, kaynağının doğası gereği, "Suya yazılmış bir yazı" misali geçicilik arz etmektedir.
Bugün Doğru, Yarın Yanlış Paradoksu yapay zekâda sık karşılaşacağınız bir durum olacaktır. İslam'ın usul-i fıkıh ilmi, hükümlerin "illet" (gerekçe) üzerine bina edildiğini öğretir. Bu illet değiştiğinde, hüküm de değişebilir (tağayyür-ü ahkâm bi-tağayyür-i ezmân). Yapay zekanın çalışma prensibi de, devasa veri setlerinden (big data) çıkarılan korelasyonlara ve mevcut en güncel bilgilere
dayanır. Yapay zekânın bilgi temeli, sürekli güncellenen, genişleyen ve birbiriyle çelişen beşerî kaynaklardır (internetteki milyarlarca metin, bilimsel makaleler, sosyal medya verileri). Bu kaynaklar,
bilimsel ilerlemeler, sosyolojik değişimler ve hatta siyasi/ekonomik kararlar neticesinde her an değişebilir. Bu yüzden bir konuda tavsiye beklentisine girdiğiniz zaman bugün şu ilacı kullan diyen yapay zekâ, başka bir vakitte aynı ilacın tehlikeli ve zararlı olduğunu da size veya başka bir kullanıcıya tavsiyede bulunması beklenen bir durumdur. Tıpta, bir ilacın veya tedavi yönteminin etkinliği üzerine yapılan binlerce çalışma, bir süre sonra daha kapsamlı başka bir çalışmayla "yanlış" veya "yan etkileri
nedeniyle tehlikeli" ilan edilebilir. Yapay zekâ, bu iki zıt bilgiyi farklı zamanlarda kesin doğru olarak sunacaktır. Oysa hakikat, zamandan münezzehtir.
Bilim Dünyasında bile Bugün "doğru" kabul edilen bir fizik teorisi, yeni bir keşifle (tıpkı Newton fiziğinden Einstein'ın izafiyet teorisine geçiş gibi) yarın yerini daha kapsayıcı bir teoriye bırakabilir. Yapay Zeka, bu eski bilgiyi veri setinden silip atar ve yenisini benimser. Peki, dün kesin doğru saydığı bu bilginin mutlak hakikat değeri neydi? Yoktu, sadece o anki en iyi yaklaşımdı. Teknoloji Devleri olarak bildiğimiz Google, Microsoft, Metaverse gibi şirketler de Riskler ve Sınırlılıklar
Teknoloji dünyasının potansiyelini yüceltirken, sınırlılıklarını ve tehlikelerini açıkça belirtmektedir: Sosyal ve Ahlaki Kaymalar söz konusu olur mu sizce? Sosyal normlar, etik anlayışlar ve kültürel kabul görmüşlükler hızla evriliyor. Yapay zekâ, bir yıl önce "toplumsal hassasiyet" nedeniyle vermekten kaçındığı bir cevabı, toplumun genel eğiliminin değişmesiyle bugün rahatlıkla verebiliyor. Bu, Yapay zekânın vicdanının değil, çoğunluğun anlık eğiliminin bir yansımasıdır. Hakiki Bilgiye Giden Yol Vahiy, İrfan ve Hikmettir. Avam tabakasından olsun, ulemadan olsun, hepimizin idrak edebileceği bir gerçek vardır: Mutlak olan, değişmeyendir. İslamî ilimler (fıkıh, tefsir, hadis), Vahy-i İlahi'ye dayanır. Kur'an'ın hükümleri ve Sünnet'in temel esasları, 15 asırdır değişmemiştir. Fıkıh'taki içtihatlar, zamanın şartlarına göre değişse bile, dayandığı Kelâm-ı Kadîm'in özü sabittir. Tasavvufun hedeflediği İrfan (marifetullah), kalbin Allah'ın nuruyla aydınlanmasıdır ve bu, algoritmalara değil, mânevî terbiye ve ihlasa bağlıdır.
Batı'nın en büyük filozofları bile, Hakikat (Truth) ve Enformasyon (Information) arasında ayrım yapmıştır. Yapay zekâ, müthiş bir Enformasyon makinesidir; veriyi işler, düzenler ve sunar. Ancak o, Hakikat'i ne inşa edebilir ne de idrak edebilir. Hakikat, deneyim, vicdan, ahlak ve derin tefekkürle elde edilen Hikmet'in (Wisdom) bir ürünüdür. Yapay Zeka, veriyi "sayı" olarak işlerken, insan veriye "anlam" yükler. Yapay Zeka modellerini geliştiren teknoloji devleri, yapay zekanın zaman zaman olmayan veya yanlış bilgileri, son derece kendinden emin bir dille doğruymuş gibi sunduğunu itiraf etmektedir. Bu, YZ'nın bir hakikat kaynağı değil, büyük bir olasılık makinesi olduğunun en kesin kanıtıdır. Bunun neticesi olarak Halüsinasyon (Hallucination) Gerçeği de kaçınılmazdır. Yatırım Odaklı Stratejileri incelediğimizde, NVIDIA CEO'su Jensen Huang gibi liderler, yapay zekayı ‘’bir sonraki sanayi devrimi" olarak nitelendirirken, Amazon ve Microsoft gibi devler de altyapı ve veri merkezi yatırımlarını hızlandırmaktadır. Bu, yapay zekanın bir bilgi arayışından ziyade, öncelikle devasa bir ekonomik dönüşüm projesi olduğunu gösterir. Stratejiler, bilginin derinliğini değil, pazar payını, hızı ve verimliliği artırmaya odaklanmıştır. Sizce güvenilir mi bilgiler? Özyeğin Üniversitesi gibi kurumlar bile, yayımladıkları yapay zeka Kullanım Rehberlerinde, üretken yapay zekanın sağladığı bilgilerin yanlış veya yanıltıcı olabileceği uyarısını yaparak, mutlaka farklı metotlarla kontrol ve teyit edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Suya yazılan bir yazı, o an için berrak ve okunaklı görünse de, bir sonraki dalgayla, bir sonraki rüzgârla silinip kaybolur. O iz kalıcı değildir. Yapay Zekâ'nın bilgisi de böyledir: Zamanın Dalgası ile yeni bilimsel keşifler, eski bilgiyi anında siler. Toplumun Rüzgârıyle sosyal trendler değişir, eski ahlaki ve sosyolojik yorumları anında değiştirir. Verinin Akışıyla beraber yapay zekanın kendisi, sürekli yeni veriyle beslenerek eski verinin önemini azaltır. Yapay zekayı tabi ki de öğreneceğiz, istifade edeceğiz, onu bizi hedeflerimize erken ulaştıran bir araç olarak da kullanacağız. Ancak; aklımız ve kalbimizle tefekkür etmeyi de bileceğiz. Değişmez ve mutlak bilgi olan İlahi Kitab'a ve Sünnet'e müracaat edeceğiz. Geçici enformasyonun ötesindeki hikmet ve irfanın peşinde olacağız. Unutmayalım ki, bu dünyada kalıcı olan, sadece Allah'ın ve O'nun gönderdiği Kelam'ın hakikatidir. Yapay Zekâ, bilgiyi çoğaltır; fakat İnsan, o bilgiye değer, anlam ve ebediyet katar.